NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
150 - (450) حدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
عبدالأعلى عن
داود، عن
عامر، قال:
سألت علقمة:
هل
كان ابن مسعود
شهد مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ليلة الجن؟
قال فقال
علقمة: أنا سألت
ابن مسعود.
فقلت: هل شهد
أحد منكم مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ليلة
الجن؟ قال: لا.
ولكنا كنا مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ذات
ليلة.
ففقدناه.
فالتمسناه في
الأودية
والشعاب.
فقلنا: استطير
أو اغتيل. قال
فبتنا بشر
ليلة بات بها
قوم. فلما
أصبحنا إذا هو
جاء من قبل
حراء. قال
فقلنا: يا
رسول الله!
فقدناك
فطلبناك فلم
نجدك فبتنا
بشر ليلة بات
بها قوم. فقال
"أتاني داعي
الجن. فذهبت
معه. فقرأت عليهم
القرآن" قال
فانطلق بنا
فأرانا
آثارهم وآثار
نيرانهم.
وسألوه الزاد.
فقال "لكم كل
عظم ذكر اسم
الله عليه يقع
في أيديكم، أوفر
ما يكون لحما.
وكل بعرة علف
لدوابكم". فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "فلا
تستنجوا بهما
فإنهما طعام
إخوانكم".
[ش
(الأودية
والشعاب) في
المصباح:
الأودية جمع الوادي.
وهو كل منفرج
بين جبال يكون
منفذا للسيل.
والشعاب، جمع
شعب، بالكسر،
وهو الطريق، وقيل:
الطريق في
الجبل.
(استطير أو
اغتيل) معنى
استطير طارت
به الجن.
ومعنى اغتيل،
قتل سرا.
والغيلة،
بالكسر هي
القتل خفية].
{150}
Bize Muhammed b.
El-Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Abdül'alâ, Dâvud'dan, o da Âmir'den
naklen rivayet etti. Âmir şöyle demiş: Alkame'ye sordum: ibn-i Mes'ud,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte cin gecesinde bulundu mu?
dedim. Alkame:
— ibn-i Mes'ud'a ben
sordum ve: Sizden biriniz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte
cin gecesinde bulundu mu? dedim, ibn-i Mes'ud:
— Hayır, lâkin bir gece biz Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte bulunduk. Bir ara onu kaybettik, ve
kendisini vadilerde, dag yollarında aradık; acaba (Cinler tarafından) uçuruldu
mu, yoksa gizlice Öldürüldü mü? dedik. Ve böylece bîr kavmin geceleyebileceği
en kötü geceyi geçirdik. Sabahlayınca bir de baktık Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Hirâ tarafından çıka geldi.
— Yâ Resulullah! Seni kaybettik, aradık fakat
bulamadık. Bu yüzden bir kavmin geceleyeceği en kötü geceyi geçirdik» dedik.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
— «Bana cinlerin dâvetçisi geldi. Onunla
gittimde cinlere Kur'ân okudum.» buyurdular. Ve bizi götürerek cinlerin
izlerini, ateşlerinin eserlerini bize gösterdi. Cinler kendilerine azıklarını
sormuşlar, o da:
«Elinize geçen, üzerine
besmele çekilmiş her kemik olabildiği kadar bol etli olarak sizindir. Her deve
tezeği de hayvanlarınıza yemdir.» buyurmuşlar. Müteakiben Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Bize dönerek):
«Binaenaleyh siz
bunlarla taharetlenmeyin! Çünkü onlar
din kardeşlerinizin yiyeceğidir.»
buyurdu.
(450) وحدثنيه
علي بن حجر
السعدي. حدثنا
إسماعيل بن إبراهيم
عن داود، بهذا
الإسناد، إلى
قوله: وآثار
نيرانهم.
{….}
Bu hadîsi bana Ali b. Hucr
es-Sa'di de rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail b. İbrahim, Dâvud'dan bu
isnadla «ateşlerinin eserlerini» sözüne kadar rivayet etti.
م (450)
قال الشعبي:
وسألوه الزاد.
وكانوا من جن
الجزيرة. إلى
آخر الحديث من
قول الشعبي.
مفصلا من حديث
عبدالله.
{….}
Şâbî demiş ki, ona azıklarını sordular. Bunlar
Cezire cinlerindendi. İlâ ahir... cümlelerinden itibaren hadîsin sonuna kadar
olan kısım Abdullah hadîsinden bittafsîl Şâ'bî'nin sözüdür.
151 - (450) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبدالله بن
إدريس عن داود،
عن الشعبي، عن
علقمة، عن
عبدالله، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم. إلى
قوله: وآثار
نيرانهم. ولم
يذكر ما بعده.
{151}
Bize bu hadîsi Ebu Bekir
b. Ebî Şeybe dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. İdrîs, Dâvud'dan, o
da Şâ'bî'den, o da Alkame'den, oda Abdullah'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) den naklen;
«Ateşlerinin eserlerini»
sözüne kadar rivayet etti. Sonrasını zikretmedi.
152 - (450) حدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا خالد
بن عبدالله عن
خالد، عن أبي
معشر، عن
إبراهيم، عن
علقمة، عن
عبدالله. قال:
لم
أكن ليلة الجن
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. ووددت
أني كنت معه.
{152}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid b. Abdillâh, Hâlid'den, o da Ebu Ma'şer'den,
o da İbrahim'den, o da Alkame'den, o da Abdullah'dan naklen haber verdi. Abdullah:
«Ben cin gecesi
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte değildim. Ama onunla
olmayı isterdim» demiş.
153 - (450) حدثنا
سعيد بن محمد
الجرمي
وعبيدالله بن
سعيد. قالا:
حدثنا أبو
أسامة عن
مسعر، عن معن؛
قال: سمعت أبي
قال:
سألت
مسروقا: من
آذن النبي صلى
الله عليه
وسلم بالجن
ليلة استمعوا
القرآن؟ فقال:
حدثني أبوك
(يعني ابن مسعود)
أنه آذنته بهم
شجرة.
[ش (من
آذن) أي من
أعلمه بحضور
الجن.
فالإيذان، كالتأذين،
هو الإعلام
بالشيء.
والثاني
مخصوص، في
الاستعمال،
بإعلام وقت
الصلاة].
{153}
Bize Saîd b. Muhammed
el-Cermî ve UbeydullaJı b. Saîd rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Ebu Usame,
Mis'ar'dan, o da Ma'n'dan naklen rivayet etti. Demiş ki: Babamı şunu söylerken
işittim: «Mesruk'a sordum: Kur'ân'ı dinledikleri gece cinlerin geldiğini
Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e kim bildirdi?» dedim.
— Bana babam, yâni İbni
Mes'ud söyledi ki: Onların gelişini Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
bir ağaç bildirmiş» dedi.
İzah:
Bu rivayet Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in cinlere giderek onlara Kur'ân-ı Kerîm
okuduğunu ve suâllerine cevap verdiğini bildirmektedir. Bundan anlaşılıyor ki;
cinlerin Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelişleri iki defa olmuştur.
Hadîâ-i şerif cin
gecesi Hz. îbni Mes'ud'un Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber
bulunmadığını tasrîh etmektedir. Gerçi Ebu Dâvud ve diğer hadîs ulemâsının
rivayet ettikleri bir hadîsde İbni Mes'ud 'un cin gecesi Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ile beraber bulunduğu zikrediliyorsa da o hadîs bilittifâk
zayıftır. Babımız hadîsi onun hükmünü iptal eder.
Dâre Kutnî'nin beyânına
göre; buradaki İbni Mes'ud hadîsi:
«Bize cinlerin izlerini
ve ateşlerinin eserlerini gösterdi;» cümlesinde sona erer. Geri kalan kısmı
îbni Şâ'bî'nin sözüdür. Hadîsi Şâ'bî'den rivayet eden bütün râvîler onu
Şâbî'nin sözü olmak üzere rivayet etmişlerdir. Fakat Şâbî gibi bir zâtın bu
sözü kendiliğinden söylemesine imkân ve ihtimal yoktur. O bunu mutlaka Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'den naklen rivayet etmiştir. Yalnız hadîsin bu
kısmı İbni Mes'ud rivayetinde yoktur.
Cinlerin yiyecek
hususundaki suâli kendilerine ne gibi şeylerin mubah olduğunu anlamak içindir.
Bu suâle Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Üzerine besmele
çekilen her kemiği yiyebilirsiniz.» diye cevap vermiştir. Bundan muradı: Yâ
besmeleyle kesilmiş hayvan kemiğidir. Yahut yenirken besmele çekilen kemiktir.
Müslim sârihi Ubbî ikinci ihtimâl üzerinde durmaktadır. Ulemâdan bazılarının
beyânına göre; üzerine besmele çekilen kemik, cinlerin mü'minlerine mahsustur.
Mü'min olmayanlarının yiyecekleri ise; üzerine besmele çekilmeyen kemiklerdir.
Nitekim başka bir hadîsde bu cihet tasrîh edilmiştir.
«Elinize geçen, üzerine
besmele çekilmiş her kemik, olabildiği kadar bol etli olarak sizindir.»
Cümlesinden muradı; Ya kemiklerde kalan etlerdir. Yahut Allah Teâlâ Hazretleri
onların üzerinde yeniden et halk eder ve hiç yenilmemiş gibi etli olurlar,
demektir.